Derin Ekoloji Düşüncesi

Derin ekoloji düşüncesi doğaya ayrı bir önem veren ideolojik bir akım olmakla birlikte, insanın doğaya üstünlüğünü kesin bir dille reddeder. Kavrama en önemli katkıyı yapan Norveçli Arne Naess, insan dışındaki doğanın kendi içinde de bir değere sahip olduğunu vurgulamaktadır. İnsanın doğanın bir çok unsurundan sadece biri olduğunu, doğanın insana hizmet için var olmadığını, insanın da diğer canlılar gibi doğanın bir parçası olduğunu ifade etmektedir. Yani doğadaki çeşitlilik insanlar için bir kaynağı değil, doğanın kendisi için bir değeri taşımaktadır.

İnsan merkezli sığ ekoloji de çevre kirliliği sadece kalkınmayı engelliyorsa durdurulmalı görüşü savunulurken, derin ekoloji de çevre kirliliğinin durdurulması kalkınmadan da önce gelmektedir. Yine sığ ekoloji de kaynaklar insanlar için faydalı olan maddeler anlamına gelirken derin ekoloji de kaynaklar bütün yaşam için kaynaktır fikri ön plana çıkmaktadır. İnsanın doğanın dengesini düzenlemede söz sahibi olamayacağı açıkça belirtilmiştir. Derin ekolojik  yaklaşımı insanın doğaya olan tahribatını yok etmeyi hedef edinmiştir. Bu sayede doğanın özüne döneceği düşünülmektedir.

Derin ekolojiye göre çevre kirliliğinin başka ülkelere taşınması da suç teşkil etmektedir. Çevre kirliliğinin yavaşlatılması veya başka yerlere taşınması yerine bunun engellenmesi için çalışılması gerekmektedir. Bu sadece insanlara karşı değil tüm çevreye karşı bir sorumluluktur.

Kaynakların kullanımı konusunda derin ekoloji doğadaki canlı ve cansız varlıklara karşı bir suç oluşturduğunu savunmaktadır. Kaynaklar insanlara hizmet için değil doğa için bir değer taşıdığından var olmuştur.

Derin Ekoloji yaklaşımı kültürel çeşitliliği de savunmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin batılılaşma çabasına veya batılı olmasını baskılamaya tepki gösterir. Bulunduğu çevrede yer alan kültürel zenginlikler o ülkeleri özel yapan bir çeşitliliktir.

Sonuç olarak derin ekoloji, ekolojik bütünlüğü kavrayarak çevre sorunlarının iyileştirilebileceğini savunur. Mevcut üretim-tüketim ağını kabul etmez ve mevcut yapılanmanın gözden geçirilmesini talep eder. Eğitimin amacının doğayı ve kaynakları korumak olduğunu düşünür. Doğanın sağlığı, kalkınmadan daha ön plandadır.

Derin Ekoloji Düşüncesi İlkeleri

-İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek için elde etmek istedikleri ihtiyaçları karşılarken doğal zenginliği ve çeşitliliği azaltmaya hakkı yoktur

-İnsanların bulunduğu dünya ve insan dışı diğer canlıların bulunduğu dünya kendi içinde bir değere sahiptir. Her iki dünyanın da gelişimine katkıda bulunulmalıdır

-İnsanların dışındaki dünyaya insanların aşırı müdahalesi kabul edilemez bir seviyededir. Bu durumun önlenmesi gerekmektedir.

-Tüketim çılgınlığı ideolojisi değişmeli, yaşamın değeri daha çok tüketmekle ölçülmemelidir. Az tüketen ancak huzur içinde doğayı özümseyen bir bir yaşam formu tercih edilmelidir.

Okuduğunuz için teşekkürler.

İletişim için tıklayın.