Türkiye’de 1950-1980 Dönemi Siyaseti: Önemli Olaylar ve Karakterler
1950-1980 yılları arasında Türkiye, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren şekillenen tek partili dönemden, çok partili bir yapıya geçişin yaşandığı bir dönemi kapsar. Bu dönem, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) liderliğindeki köklü reformlarla tanınan cumhuriyetin temellerinin atıldığı yıllardan, Adnan Menderes ve Demokrat Parti (DP) öncülüğünde çok partili hayata geçiş yapılan yıllara uzanır. Siyasi yasaklar, parlamento içi çekişmeler ve siyasi partiler arası rekabet, dikkat çeken başlıklar arasında yer alır.
1950 Türk siyaseti ve bu döneme damgasını vuran 1950-1980 arası olaylar, yerel ve uluslararası dinamiklerin bir araya gelmesiyle Türkiye’nin politik atmosferinde önemli değişiklikler yaşanmasına neden olmuştur. 1960 Darbesi, 1971 Muhtırası ve 1980 Darbesi gibi kritik olaylar, siyasi geçişleri ve dönüşümleri işaret ederken, bu dönem Türkiye’nin Orta Doğu ile ilişkilerindeki dalgalanmaların ve modernleşme sürecindeki planlama yarışmalarının önem kazandığı bir dönem olarak da öne çıkar.
Türkiye’de 1950-1980 Dönemi Siyaseti;1950’li Yılların Siyasi Atmosferi
1950’li yıllar, Türkiye’nin siyasi tarihinde, tek partili yönetimden çok partili sisteme geçişin yaşandığı bir dönem olarak öne çıkar. Bu dönemde Demokrat Parti (DP), Adnan Menderes liderliğinde iktidara gelmiş ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) uzun süreli hakimiyetine son vermiştir. DP’nin yükselişi, seçmenler arasında artan siyasi özgürlük ve ekonomik fırsat talepleriyle desteklenmiştir.
Önemli Siyasi Figürler ve Hareketler
- Adnan Menderes ve Celal Bayar: DP’nin önde gelen figürleri olarak, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde kritik roller oynamışlardır.
- İsmet İnönü ve Osman Bölükbaşı: CHP ve Millet Partisi liderleri olarak, çok partili dönemin siyasi rekabetinde önemli isimlerdir.
- Sosyal ve Politik Hareketler: 1950’ler, işçi hareketleri, kadın hareketi ve Kürt hareketi gibi çeşitli sosyal ve politik hareketlerin yükselişine tanık olmuştur.
Kültürel ve Ekonomik Gelişmeler
1950’li yıllar, ekonomik büyüme ve kültürel canlanma dönemi olarak da dikkat çeker. Hükümet, sanayileşmeyi teşvik ederken, tarım sektörünün genişlemesi için çeşitli politikalar uygulamıştır. Bu dönemde popüler müzik ve film endüstrisi önemli bir gelişme göstermiş, basın sektörü de yeni gazete ve dergilerin ortaya çıkışıyla büyümüştür.
Uluslararası İlişkiler ve Olaylar
Türkiye’de 1950-1980 Dönemi Siyaseti; Türkiye’nin 1950’li yıllardaki dış politikası, Kore Savaşı’na katılımı ve NATO üyeliği ile şekillenmiştir. ABD ile stratejik ortaklık, bu dönemde Türkiye’nin dış politikasında belirleyici bir rol oynamıştır. Orta Doğu ile ilişkiler, Arap-İsrail savaşları ve Kıbrıs meselesi gibi uluslararası gelişmelerle yoğun bir şekilde etkileşim içinde olmuştur.
Bu dönemde yaşanan siyasi, ekonomik ve kültürel değişimler, Türkiye’nin modernleşme yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Siyasi atmosferin dinamikleri, toplumsal hareketlerin yükselişi ve dış politikanın şekillenmesi, 1950’li yılların Türk siyasetini şekillendiren temel unsurlardır.
1960 Darbesi ve Sonuçları
1960 yılında Türkiye, Tümgeneral Cemal Madanoğlu liderliğindeki 37 düşük rütbeli subayın öncülük ettiği bir askeri müdahaleye tanık oldu. Bu darbe, Demokrat Parti’nin (DP) askeriyle olan gergin ilişkilerini, siyasi kararlarını, dış politika faktörlerini ve ekonomik endişelerini ele almayı amaçlamıştır. Darbe, Anayasanın askıya alınması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin feshedilmesi ve Başbakan Adnan Menderes, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve diğer DP üyeleri dahil olmak üzere önemli siyasi figürlerin tutuklanmasıyla sonuçlandı.
Darbenin Yönetimi ve Yapılan Reformlar
Milli Birlik Komitesi (MBK), çoğunlukla askeri subaylardan oluşan ve General Cemal Gürsel’in liderlik ettiği bir hükümet kurdu. MBK, yeni siyasi partilerin kurulması, Anayasanın gözden geçirilmesi ve demokrasi ile hukukun üstünlüğünü teşvik edecek yeni kurumların oluşturulması gibi bir dizi reform başlattı.
1961 Anayasası ve Demokratik Reformlar
1961 Anayasası, Anayasa Mahkemesi, Devlet Konseyi ve Yüksek Askeri Şura gibi yeni yargı kurumlarının kurulmasını, bireysel hak ve özgürlüklerin genişletilmesini ve orantılı temsil seçim sistemini tanıttı. Bu dönemde Adalet Partisi (AP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) gibi yeni siyasi partilerin ortaya çıkışı da darbenin bir sonucu olarak göze çarpmaktadır.
Ekonomik ve Sosyal Etkiler
Darbe, Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) ve 1961 Anayasası’nın kurulmasıyla kapitalist ekonomik büyümenin daha adil bir şekilde planlanmasını ve sosyal sınıf çatışmalarının hafifletilmesini amaçladı. Ayrıca, Türk devletinin askerileşmesi ve askeri yönetimin yönetimdeki rolünün merkezileştirilmesi ve genişletilmesi darbenin getirdiği önemli değişiklikler arasında yer aldı.
Siyasi ve Toplumsal Sonuçlar
1960 darbesi, Türk siyasetinde ve toplumunda istikrarsızlık ve kutuplaşma dönemine yol açtı. Darbe, DP’nin giderek artan otoriter yönetimine, siyasi baskılara ve iddia edilen yolsuzluklara bir tepki olarak gerçekleşti. Darbe sonrası kurulan Kurucu Meclis ve 1961’de kabul edilen yeni anayasa, Türk siyasetinde askerin daha belirgin bir rol oynamasına ve çok partili sisteme doğru bir kaymaya neden oldu.
1971 Muhtırası ve Politik Etkileri
12 Mart 1971 tarihinde Türk Genelkurmayı tarafından hükümetin istifasını talep eden ve yeni seçimler yapılmasını isteyen bir askeri muhtıra yayınlandı. Bu muhtıra, ülkedeki algılanan kaos ve politik istikrarsızlığa yanıt olarak verilmişti ve hükümetin bu sorunları ele alamadığı görüşündeydi. 12 Mart Olayı, Başbakan Süleyman Demirel’in istifası ve Nihat Erim liderliğinde teknokrat bir hükümetin kurulmasıyla sonuçlandı.
Muhtıranın Türk Siyaseti ve Toplum Üzerindeki Etkileri
- Parlamenter Demokrasinin Askıya Alınması: 12 Mart Muhtırası, Türkiye’de parlamenter demokrasinin askıya alınmasına ve askeri yönetimin başlamasına yol açtı.
- Siyasi ve Toplumsal Baskılar: Muhtıra, siyasi muhaliflerin, gazetecilerin ve entelektüellerin takibatına ve tutuklanmasına neden oldu.
- Ekonomik ve İdari Yapılanma: Ekonomik tasarruf önlemleri alındı ve devlet bürokrasisi yeniden yapılandırıldı.
- Askeri Yönetim ve Siyasi Baskılar: Türk askeriyenin siyasetteki güçlü rolü pekiştirildi ve ülkenin siyasi yaşamında baskın bir güç haline geldi.
12 Mart Muhtırası Sonrası Türkiye
- Siyasi İstikrarsızlık ve Kutuplaşma: Muhtıra, demokratik istikrarın sona ermesi ve askeri otoriterizm ile siyasi baskının başlangıcını işaret etti.
- Toplumsal Korku ve Otosansür Kültürü: Olay, Türk toplumunda hâlâ devam eden bir korku ve kendini sansürleme kültürünü başlattı.
- Siyaset, Toplum ve Askeriyenin Kesişimi: 1971 askeri muhtırası ve sonrasındaki süreç, politika, toplum ve askeriye arasındaki karmaşık etkileşimleri gözler önüne serdi.
Bu dönemde yaşananlar, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihinde derin izler bıraktı ve ülkenin modernleşme sürecinde önemli bir dönüm noktası oldu.
1970’li Yıllar ve Politik Çalkantılar
1970’li yıllar, Türkiye’de siyasi ve ekonomik anlamda oldukça çalkantılı bir dönemi temsil eder. Bu dönemde hükümetler sık sık değişmiş, sağ ve sol kanatlar arasında gerilimler artmıştır. Ekonomik büyüme oranları yüksek olmasına rağmen, yüksek enflasyon, işsizlik ve büyüyen ticaret açığı gibi sorunlarla mücadele edilmiştir. Ayrıca, bu dönemde İslamcı siyasetin yükselişi ve çeşitli sosyal ve politik hareketlerin ortaya çıkışı, Türkiye’nin toplumsal yapısında önemli değişikliklere neden olmuştur.
Siyasi ve Ekonomik Durum
- Hükümet Değişiklikleri ve Siyasi Gerilimler: 1960 ve 1970’ler boyunca Türkiye, sık sık hükümet değişiklikleri yaşamış ve bu durum siyasi istikrarsızlığa yol açmıştır.
- Ekonomik Büyüme ve Sorunlar: 1970 ve 1977 yılları arasında GSYİH yıllık ortalama %7 oranında büyümüş, ancak yüksek enflasyon, işsizlik ve ticaret açığı ekonomik zorluklar arasında yer almıştır.
- Sosyal Adaletsizlikler: Zenginler daha zengin olurken, yoksullar daha da yoksullaşmış ve bu durum sosyal huzursuzluğa ve işçi grevlerine yol açmıştır.
Kültürel ve İdeolojik Hareketler
- İslamcı Siyasetin Yükselişi: Milli Selamet Partisi (MSP), 1970’lerde güç kazanmış ve hükümet politikalarını etkilemiştir.
- Kültürel ve Entelektüel Canlanma: Yeni edebi ve sanatsal hareketler ortaya çıkmış, solcu ve İslamcı ideolojilerin büyümesi kültürel çeşitliliği artırmıştır.
Siyasi ve Toplumsal Çatışmalar
1970’ler, Türkiye’de önemli sosyal ve politik çatışmaların yaşandığı bir dönem olmuştur. Solcu ve sağcı gruplar arasında şiddetli çatışmalar ve saldırılar meydana gelmiş, bu durum ülkenin siyasi atmosferini daha da gerilimli hale getirmiştir.
Ekonomik Politikalar ve Sonuçları
Hükümet, iç pazarı güçlendirmek ve dış ticarete olan bağımlılığı azaltmak amacıyla çeşitli ekonomik politikalar uygulamıştır. Bu politikalar arasında ithal ikamesi ve korumacı tedbirler yer almıştır. Ancak bu politikalar, ekonomideki dengesizlikleri tam anlamıyla çözümlemekte yetersiz kalmıştır.
Bu faktörler, 1970’lerin Türkiye’sinde siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda derin izler bırakan önemli olaylar ve değişimler olarak kaydedilmiştir.
1980 Askeri Darbesine Giden Süreç
1961 ile 1980 yılları arasında Türkiye, “İki Askeri Darbe Dönemi” olarak bilinir ve bu dönem politik istikrarsızlık, ekonomik zorluklar ve sosyal gerilimlerle karakterize edilir. 1980 Türk Askeri Darbesi, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından hükümete karşı gerçekleştirilen bir darbe olarak tarihe geçmiştir. Bu darbe, Kenan Evren önderliğinde gerçekleşmiş ve Evren, 1989 yılına kadar devlet başkanı olarak görev yapmıştır. Darbe, artan politik istikrarsızlık, şiddet ve ekonomik krize yanıt olarak düzenlenmiştir ve Türk Anayasası’nın askıya alınması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin feshedilmesi ve binlerce politikacının, gazetecinin ve entelektüelin tutuklanmasıyla sonuçlanmıştır.
Darbenin Hazırlık Süreci ve Sebepleri
- Siyasi ve Ekonomik Krizler: 1970’ler boyunca Türkiye, sürekli bir politik ve ekonomik kriz durumundaydı. Bu dönemde yaşanan yüksek enflasyon ve işsizlik, halk arasında hoşnutsuzluğa neden oldu.
- Sosyal Gerilimler: İstanbul, sanayileşme ve kentleşme sonucu önemli değişiklikler yaşadı. Altyapı sorunları ve konut sıkıntıları, şehrin güvenlik durumunu olumsuz etkiledi.
- Politik ve Sosyal Çalkantılar: 1970’lerde, öğrenci hareketleri, işçi grevleri ve politik şiddet olayları gibi sosyal ve politik çalkantılar yaşandı.
- Askeri Müdahaleye Zemin Hazırlayan Faktörler: 1960 darbesi, 1971 muhtırası ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı gibi önceki olaylar, sorunların çözülemediği bir ortam yarattı.
Darbenin Yürütülmesi ve Sonuçları
- Anayasa ve Meclisin Feshi: Darbe sonucunda Türkiye’nin siyasi yapısı derinden sarsıldı, anayasa askıya alındı ve parlamento feshedildi.
- Siyasi Partilerin Kapatılması ve Sıkıyönetim: Siyasi partiler kapatıldı ve ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildi.
- Milli Güvenlik Konseyi ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri: Darbe sonrasında Milli Güvenlik Konseyi ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri kuruldu, bu kurumlar ülkenin siyasi ve sosyal hayatında önemli roller oynadı.
Darbenin Uzun Vadeli Etkileri
- 1982 Anayasası ve Siyasi Sistemde Değişiklikler: 1982’de kabul edilen yeni anayasa, Türkiye’nin siyasi sistemine önemli değişiklikler getirdi. 1987’de başkanlık sistemi tanıtıldı.
- Toplumsal ve Ekonomik Yapıda Değişim: Darbe, toplumsal yapı üzerinde derin etkiler bıraktı ve hükümet, ekonomik istikrarsızlık ve enflasyonla mücadele etmek için yapısal ayarlama programları uyguladı.
Bu süreç, Türkiye’nin siyasi tarihinde belirleyici bir döneme işaret eder ve ülkenin geleceği üzerinde kalıcı etkiler bırakmıştır.
Darbe Sonrası Türk Siyasetinde Değişimler
1980 darbesi, General Kenan Evren liderliğinde gerçekleşti ve politik şiddeti bastırmak ve düzeni sağlamak amacıyla düzenlendi. Bu darbe, 1982 Anayasası’nın kurulmasına yol açarak Türkiye’nin yönetim biçiminde önemli değişiklikler getirdi. Anayasa, cumhurbaşkanının yetkilerini genişletti ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini sınırladı. 1987’de siyasi partiler üzerindeki yasakların kaldırılmasıyla birlikte, Bülent Ecevit (CHP), Alparslan Türkeş (MHP), Süleyman Demirel (DYP) ve Necmettin Erbakan (RP) gibi liderler siyaset sahnesine geri döndü.
1980 Sonrası Türk Siyasetindeki Önemli Değişiklikler
- 1982 Anayasası: Cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılması ve vatandaş haklarının sınırlandırılması.
- Siyasi Partilerin Yeniden Açılması: 1987 yılında siyasi partiler üzerindeki yasakların kaldırılması ve eski liderlerin siyasete dönüşü.
- 1991 Genel Seçimleri: Türkiye’nin yeni bir kimlik kazanmasına yol açan dönüm noktası.
- 1995 Genel Seçimleri: Refah Partisi’nin %21.3 oy alarak Necmettin Erbakan’ın Başbakan olması.
- 1997 Askeri Müdahalesi: Başbakan Necmettin Erbakan’ın İslamcı gündemi nedeniyle istifaya zorlanması.
- 1999 Genel Seçimleri: Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) kurulması ve siyasi sahneye çıkışı.
- 2002’den Sonra AKP’nin Seçim Zaferleri: AKP’nin her seçimi kazanması ve Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süreli iktidarı.
- 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin ilk doğrudan seçilen Cumhurbaşkanı olması.
- 2017 Anayasa Referandumu: Cumhurbaşkanının yetkilerinin genişletilmesi ve Başbakanlık makamının kaldırılması.
- 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci dönem için seçilmesi.
Siyasi Kültürdeki Dönüşümler
1980 darbesi sonrasında Türk siyasi kültürü, ideolojik çatışmalardan uzlaşma arayışına doğru kaymıştır. Bu süreç, farklı siyasi fraksiyonların ortak zemin bulmasını sağlamıştır. Ayrıca, siyasi kültür, devlet merkezli bir yaklaşımdan daha çok halk merkezli bir yaklaşıma geçiş yapmıştır. Bu dönemde bireysel haklara, özellikle kadın hakları ve LGBTQ+ haklarına daha fazla vurgu yapılmıştır.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 1950-1980 yılları arasında Türk siyasi hayatında etkili bir aktör olarak öne çıkmıştır. TOBB, sadece bir baskı grubu değil, aynı zamanda önemli bir korporatist aktördür. TOBB’un demokrasi üzerindeki olumsuz etkileri, parti içi demokrasi ve siyasetin finansmanı konularında kendini göstermiştir. TOBB içindeki yatırım grupları arasındaki mücadeleler, yeni bir siyasi partinin temellerini atmıştır. TOBB, Türk siyasi hayatında sermaye ve politika ilişkisini incelemek için önemli bir kurumdur.
Bu dönemde yaşanan değişiklikler, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihinde derin izler bırakmış ve ülkenin modernleşme sürecinde önemli dönüm noktaları oluşturmuştur.
1950-1980 yılları arasında, Türkiye’nin çok partili sisteme geçişi, siyasi, ekonomik ve toplumsal yapıda derin değişimler meydana getirmiş, darbeler ve politik müdahalelerle şekillenmiş bir dönemi kapsamaktadır. Bu dönemde yaşanan olaylar, Türkiye’nin demokratik yapılanmasını, ekonomik büyümesini ve toplumsal dönüşümünü etkilemiş, siyasi kutuplaşmalar ve ideolojik çatışmalarla dolu bir atmosferin oluşmasına zemin hazırlamıştır.
Darbe sonrası süreç, 1982 Anayasası ile siyasi ve hukuki yapıda önemli değişiklikler getirilirken, Türk siyasetinde ve toplumsal yapıda uzun vadeli etkiler bırakmıştır. Söz konusu dönemde yaşanan politik ve sosyal olayların, Türkiye’nin modernleşme sürecinde kritik bir öneme sahip olduğu açıktır. Bu dönem, Türkiye’nin demokratikleşme yolculuğunda ve toplumsal değişiminde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir, gelecek nesiller için de hem dersler hem de ilham kaynağı oluşturmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: 1950 yılında Türkiye’de hangi önemli olay gerçekleşmiştir? Cevap: 14 Mayıs 1950 tarihinde Türkiye’de genel seçimler yapılmıştır. Bu seçimler, TBMM’nin 9. dönemi için milletvekillerini belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. “Gizli oy, açık tasnif” yöntemi ilk kez bu seçimlerde uygulanmış ve Türkiye tarihinin ilk demokratik seçimi olarak kabul edilmiştir.
Soru: Türkiye’nin siyasal sistemi nedir ve ne zaman değişmiştir? Cevap: Türkiye’nin siyasal sistemi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’dir. Bu sistem, 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumu sonucunda %51.41 oy oranıyla kabul edilmiş ve uygulanmaya başlanmıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Mayıs 2017 tarihinde AK Parti’ye üyeliği ile resmen başlamıştır. Sistem, TBMM’de 339 milletvekilinin onayı ile kabul edilmiştir.




